Türk yat tasarımcısı Baran Akalın, başta moda, otomotiv, gemi ve yat olmak üzere birçok sektörde global tasarım firmalarına sahip İtalya’ya, 67 metre uzunluğuyla dünyanın ilk elektrikli mega yatının 6 tasarımını satmayı başardı.
İtalya’da 2019 ile 2021 yılları arasında yapılan yat tasarım yarışmalarında 3, 2022’de ise dizayn ettiği katamaran ile marka değeri yüksek küresel firmaların da katıldığı ABD’deki tasarım yarışmasında bir ödüle hak kazanan Akalın, 2021’de Fransa, Hollanda ve Güney Afrika merkezli firmaların İtalya’da oluşturduğu konsorsiyumdan dünyanın en büyük elektrikli mega yatı için tasarım siparişi aldı.
Akalın’ın İtalyan firmaya sunduğu 6 tasarım da beğenildi.
67 metre uzunluğa, 2 bin 380 ton ağırlığa sahip, içerisinde 30 yıl kullanım süresi bulunan 90 ton pil ve suyla çalışan hidrojen jeneratörleri bulunan mega yatı kendisinin de içinde yer aldığı 4 kişilik ekiple yaklaşık 1,5 yılda tasarlayan Akalın, konsepti tamamlanan 2 tasarımı İtalyan firmasına teslim etti.
Yatların İtalya’nın Sardinya Adası’nda yaklaşık 18 hektarlık arazide oluşturulacak tersanede inşa edilmesi bekleniyor.
Gemi ve yat sektörünün “milli gurur” olarak tanımladığı tasarım ihracatı, dünya genelinde birçok firmanın da dikkatini çekti.
ABD’de ve İtalya’da yat tasarımı alanında yüksek lisans yapan Akalın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gövdesi çelik, üst kısımları alüminyum olan, 14 misafir, 20 personel kapasiteli yatın tasarımında sadeliği ve gücü ön plana çıkarmaya çalıştığını söyledi.
Akalın, helikopter pisti, 170 metrekare otopark, spor salonu, sauna, havuz, salon, mutfak, dinlenme, çalışma ve toplantı odaları bulunan 5 katlı yatın iç tasarımında talebe göre revizeler olabileceğini anlattı.
Yata enerji sağlayan pillerin hidrojen jeneratörleriyle beslendiğini ifade eden Akalın, “Hidrojen jeneratörler 1950’lerden beri denizaltılarda bulunan bir teknoloji. Günümüzde yeni yeni piyasaya çıkıyor. Büyük jeneratörler bunlar, 8 metre uzunluğunda, 2,5 metre genişliğinde ve 2,5 metre yüksekliğinde olan, suyla çalışan jeneratörler. Teknede tuzlu suyu arıtıp saf su elde ederek bu jeneratörlerde enerji açığa çıkarılabiliyor. Bu enerjiyle de piller şarj edilebiliyor. Bu sayede standart mega yatlar 3-4 ay suda kalıyorken bu tekne 2-3 sene aralığında karaya uğramadan suda kalabiliyor.” dedi.
Akalın, “yakıtsız tekne” olmasının bu tasarımı ilk ve özgün kıldığına dikkati çekerek, “Bu boyda dünyada elektrikli bir tekne yok. Mega klasmanında elektrikli bir tekne. Üretildiğinde dünyadaki ilk elektrikli mega yatlar olacak. Sadece elektrikli olmasından öte yakıtsız olması en büyük özelliği. Yani pilleri şarj edecek jeneratörlerin su ile çalışması, tekne içerisinde tamamen yakıtsız bir sistem olması anlamına geliyor.” diye konuştu.
Aynı yatın 74 metre uzunluğunda olanı için de sipariş alındığını aktaran Akalın, başka bir kişinin de tekneyi 67 yerine 74 metre olarak istediğini dile getirdi.
Akalın, bu kişinin sistemin çalıştığını görmeyi tek şart olarak sunduğunu vurgulayarak, “O yüzden şu anda yapılan hazırlık, bu kişiye sistemin çalıştığını kanıtlamak. Sistem çalıştıktan sonra da inşallah üretime başlanılacak.” ifadesini kullandı.
Buzları kıra kıra ilerleyecek
Bu durumu yurt dışı pazarı için fırsat olarak gördüğünün altını çizen Akalın, şöyle devam etti:
“Sadece dış tasarım değil, mimari yerleşimine kadar bütün fonksiyonel sistemlerini üreticiyle birlikte çözdük. Başta ‘buzul yatı’ dediğimiz versiyonla başladık. Bu yatın hem buzları kıra kıra ilerlemesi hem de günümüz modern yapısına uygun olması gerektiği için çok güçlü görünen ve kullanıcıya bu güveni veren yapıda olmasını istedim. İki tekneyi konsept olarak bitirdik, yaklaşık 1,5 sene sürdü. Elektrikti bir tekne olmasından dolayı standartların üstünde zaman harcadık. Kalan, tasarımlar kadar sürmeyecektir. Çünkü önce bir ürün geliştirme yapıldı, ürün geliştirme de doğal olarak zaman alıyor.”
Akalın, üzerinde çalıştığı tasarımlarla 2024’de düzenlenecek üç yarışmada derece beklediğini de sözlerine ekledi.
“Ben ona ‘Bizim Cristiano Ronaldo’muz’ diyorum”
Tekne firmasının sahibi Nedim Kuru ise Türkiye’den İtalya’ya tasarım ihracatını “Türk yat tasarımının dünyada markalaşması” adına önemli gördüğünü belirtti.
İtalya’nın birçok alanda tasarımın öncüsü olduğunu anlatan Kuru, şunları ifade etti:
“İtalya gibi tasarımda bir numara olan bir ülkeye Baran Akalın’ın elektrikli mega yat tasarlayıp satması aslında bir gurur. Büyük golcü. Ben ona ‘Bizim Cristiano Ronaldo’muz’ diyorum. Bizde bir atasözü vardır ya ‘Tereciye tere satılmaz’, aslında Baran Akalın’ın yaptığı tereciye tere satmak. Çünkü İtalya’ya mega yat tasarlayıp satmak parayla olabilecek bir iş değil. Tamamen orada tasarım, inovasyon ve AR-GE konuşur. O yüzden büyük bir milli gurur.”
Akalın’ın ABD’de ödül aldığı yarışmada Türkiye’nin yerli otomobili Togg’u tasarlayan İtalyan firmanın da bulunduğu bilgisini paylaşan Kuru, “Baran Akalın’ın New York’ta ödül aldığı yarışmada Togg’u tasarlayan firma da vardı, Apple gibi uluslararası büyük firmalar vardı.” dedi.
Akalın’ın Türkiye’de denizcilik ve yat tasarımıyla ilgili gençlere ve insanlara ufuk açacak bir kapı araladığını dile getiren Kuru, mega yat veya yat tasarımı konusunda üniversitelerde bölümlerin arttırılması gerektiğini kaydetti.
“Bence ikinci müşterin Elon Musk olacak”
Kuru, Türk olarak dünyaya tasarım satılabileceğini gösterdiklerini, dünyanın ilk elektrikli mega yatının Elon Musk gibi isimlerin de ilgisini çekebileceğini söyledi.
Çeşitli ülkelerden ödül alınmasının aslında durumun nereye gidebileceğini anlattığını aktaran Kuru, “İlk elektrikli mega yat birçok ufka da önayak olacak. Ben ona hep söylüyorum, diyorum ki ‘Bence ikinci müşterin Elon Musk olacak.’ Dünyadaki bu boyuttaki elektrikli ilk mega yatı tasarlayan Baran Akalın’a, Elon Musk’tan sipariş geleceğini umuyorum.” şeklinde konuştu.